10 Ekim 2010 Pazar

Ulusoy ve Terim'le kazanırdık

Aylarca peşinden koşup bin bir nazını çektikten sonra, zorla ikna ettiğimiz Guus Hiddink için, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ilk açıklamasında “Dünyanın en iyi antrenörlerinden birini aldık” demişti. TFF son dönemde yaptığı her icraattı abarttığı gibi, bunu da fazlasıyla abartmış. Kariyerine bakıldığında en son olarak Rusya’yı Güney Afrika’ya götürememiş olan Hollandalı çalıştırıcının, Türkiye’deki bombası çok erken patladı. 

Kötü oyun, kötü skor ve her şeyden önemlisi umutsuz bir yarın…

2005 ‘de Almanya ile Atatürk Olimpiyat Stadı’nda yaptığımız maçta gelecek için ne kadar umutlandıysak, Cuma akşamı da gelecek o kadar endişelendik. O gün Almanların elinden Nuri’yi kapmanın verdiği gurur ile çıkmıştık maça…Bu genç oyuncumuzla birlikte, yine Almanya’da yetişmiş bir diğer oyuncumuz Hamit’in gol atmasıyla ders vermiştik yıllarca ezildiğimiz Almanlara. Oysa Cuma akşamı Mesut’u onlara kaptırmanın üzüntüsü ve sahadaki rezil futbolumuzla adeta madara olduk. Üstelik fark yediğimiz maçta, bir gol de Mesut’tan yedik. Yani 2005’in rövanşını bayağı kötü verdik. Kaybettiğimiz puanlar ve hayal kırıklığımız da cabası.
Maçtan önce estirilen "Berlin'de bütün tribünleri Türkler dolduracak, kazanma ihtimalimiz çok yüksek" gazı var ki… Hiç girmeyeyim.

Koskoca TFF  bu kadar yatırımı Kazakistan’ı, Azerbaycan’ı ve hata Belçika’yı mı hedef alarak yapıyor. Milyonlarca primi açıklarken ölçüt bu rakipler mi?
Kim diyebilir ki Fatih Terim’in 3 katı maşı alan Gus Hiddink, Fatih Terimden  bir gömlek daha iyi antrenördür. Bırakın iyi olmayı, Amsterdam’daki evinde otururken Oğuz Çetin’in seçtiği milli takımın başında sahaya çıkan emekliliği öncesi son bir vuruş yapmış kukladan başka bir şey değildir. Evet, bizden sonra da gideceği ülkeler olacaktır. Ama hiç biri büyük hedefler peşinde olan ülke, ya da kulüpler olmayacaktır.

İddia ediyorum TFF’nin başında Haluk Ulusoy, takımın başında da sıradan bile olsa yerli bir antrenör olsaydı, Cuma günü o stattan boynumuz dik çıkardık. 11 yıl boyunca Milli Takımlarda çeşitli görevlerde bulundum. Kamp ve soyunma odası havası milli takımlarda, kulüp takımlarından çok farklıdır. Türk oyuncusunun ay-yıldızlı takım altındaki psikolojisini çok iyi biliyorum. Yabancı bir hocanın, futbolcuyla yakın ve sıcak bir ilişkisi olmayan başkanın bu futbolcuları ateşleyebilmesi, böylesi büyük bir maça motive edebilmesi mümkün değil. 
TFF’nin acil bir eylem planı uygulamaya koyması lazım. Yoksa birileri başka planları devreye sokacak ve işi kökten düzeltecek.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder