9 Eylül 2012 Pazar

Bulunmaz Hint Kumaşı mı?


Futbolumuz kimlerin elinde? Kimler tarafından yönetiliyor? Bu insanlar çok mu yetenekliler? Kariyerleri başarılarla mı dolu? Futbolun içinden mi geliyorlar? Futbol ailesinin her kesiminden destek mi görüyorlar? Bizim bilmediğimiz futbol üzerine özel eğitimler mi aldılar? Ya da çekirdekten mi yetiştiler? Yoksa sadece siyaset böyle istediği için mi oradalar?

Yönetim bir sanattır, yetenektir ancak bir öğreti, eğitim de gerektirir.  Neyi yönetiyor olursanız olun bu böyledir. İster ülkeyi, ister bir kurumu, ister bir şirketi, isterse bir aileyi bu değişmez.

Bu satırların sürekli okuyucuları iyi bilirler; yaklaşık 4 yıldır bu sürecin hangi yönde olduğunu dilim döndüğünce anlatmaya, olanı biteni yazamaya çalışıyorum. Bas bas bağırıyorum, çırpınıyorum, haykırıyorum. Türk Futbolu elden gidiyor. Günden güne eriyor.  Yaşanılanlar, yapılanlar, işi her geçen gün daha da dönülmez noktaya taşıyor.  Türk futbolu A’dan Z’ye kötü yönetiliyor. Bu her geçen gün de kötüye gidiyor. Bu kafayla daha da kötü olacağından hiç şüphem yok. Hem idari, hem sportif açıdan dibe doğru gidiyoruz.

Uzun dönemli risklerin önüne geçebilmek, kurumun gelecekteki gereksinimlerini karşılayabilmek için ve en önemlisi değişime hazır olabilmek için planlı olmak şarttır. İleride olabilecek çatışmaları önceden ortaya çıkarabilmek için ve gündemi belirlemek pro aktif olabilmek için sistemi ve yapıyı çok iyi bilmek gerekir.

Futbol planlı ve yönetilen bir yapıdır. Ancak futbol arenasında kaotik ve karmaşık bir iletişim ve yapılanma söz konusudur. Potansiyel senaryolar üzerinde çalışıp çok yönlü olabilmek ve önemlisi faydalı olabilmek için, profesyonel düşünüp amatör davranmak gerekir. Mevcut yönetim amatör düşünüp profesyonel davranıyor. Hal böyle olunca da iletişim kopuyor, başarı hayal oluyor.

Elbette yarım milyar doları geçen bir miktarın döndüğü sektörde çok amatörce düşünmek, safi yane duygularla olaya yaklaşmak çok beklendik bir durum değil. Parayı veren şu an için düdüğü çalıyor. Digitürk yüzlerce milyon doları babasının hayrına vermiyor pek tabii. Kim ne derse desin şu anda Türk Futbolunu Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) değil, Digitürk yönetiyor.

Ancak planlar ve hedefler varsa gerçek başarı ölçülebileceği için, hedefi ve planları olmayan yönetimler başarıyı yakalayamazlar. Tıpkı şu an içinde bulunduğumuz durumdaki gibi.

Ve bizi aldatmaya çalışanlara Victor Hugo’dan güzel bir söz:

Yalan zekâ işidir. Dürüstlük ise cesaret.  Eğer zekân yetmiyorsa yalan söylemeye, cesaretini kullanıp dürüst olmayı dene.