Ülkemiz zor ve sıkıntılı bir süreçten geçiyor.
Bir tarafta vatan haini, bebek katili, bölücü teröristler askerimizi rahat
bırakmazken, diğer tarafta bulunduğumuz coğrafyanın bize yaşattığı makûs
talihimiz olan depremle yüzleştik. Gerek şehitlerimize gerekse depremde ölen
vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, kederli ailelerine ise sabır ve başsağlığı
diliyorum.
Çok yakında Türk Futbolu da bir deprem yaşayacak.
Bunu sinyallerini uzunca bir zamandır alıyoruz. TFF, deprem bölgesinde inşaat
yapan, ama malzemeden çalarak, plana ve projeye uymayan bir müteahhit gibi
davranıyor. Tedbir almak bir yana dursun, her geçen gün daha da zarar
göreceğimiz bir halde felakete zemin hazırlıyor.
Hakkında "Fenerbahçe'ye
başkanlık hedefi var ve bu takımı küme düşüremez" iddiaları ayyuka
çıkmış olan TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar ve çalışma arkadaşları, devam eden
şike soruşturmasıyla ilgili kararları yıl sonuna erteleyerek, zaten krizde olan
Türk Futbolunu hepten komaya soktu.
Bu ekip, futbolla yakından uzaktan biraz ilgisi
olan herkesin, artık çok iyi bildiği gerçekleri görmezden gelip akıllarınca
günü kurtarıyor.
Süreci hep birlikte takip ettik. Aşağıda
yazdıklarımın birçoğunu bazı cesur meslektaşlarım kaleme aldı. Birçok medya
mensubu ise ya gönül verdiği renklerden dolayı, ya çıkarlarından ötürü, ya da
korktuklarından olsa gerek olanı biteni görmezden geldi. Tıpkı TFF gibi onlarda
başını kuma gömdü devekuşu misali.
Bildiğiniz gibi, UEFA kulüplerimizden “Temiziz” kâğıdı
alarak kendisini garantiye aldı. Şike çıkarsa “Temiziz” teminatı veren
takımların cezası katlanacak.
Savcı Mehmet Berk’in yürüttüğü soruşturmada
iddianame kabul edilirse ve şike kanıtlanırsa, TFF adı geçen kulüplerin tamamını
mevcut talimatlar gereği bir alt lige düşürmek zorunda. Eksi puan cezası ancak
alt lige düştükten sonra uygulanacak bir müeyyide. Yani hafif bir cezayla
yırtmak söz konusu değil. Daha da ötesi bugün Avrupa’da mücadele eden ve adı
şike soruşturmasında geçen Trabzonspor ve Beşiktaş’ın cezası daha ağır olacak. Avrupalı
rakipler dava açabilecek ve bu kulüplerin 'ihracı' sonraki sezonları
kapsayabilecek.
Yani UEFA’nın organize ettiği turnuvalar devam ederken bu iki takımımızın illegal faaliyetleri kanıtlanırsa, cezası daha ağır olacak. Çünkü “Temiziz” belgesi ile UEFA'yı kandırmış durumuna düşecek. Ayrıca adı geçen bütün takımlar, bununla birlikte Süper Lig'i yarıda bırakıp bir senesini yitirecek. Ertesi sene de Bank Asya Birinci Lig'de olacağı için kaybı 2 seneye çıkacak.
Yani UEFA’nın organize ettiği turnuvalar devam ederken bu iki takımımızın illegal faaliyetleri kanıtlanırsa, cezası daha ağır olacak. Çünkü “Temiziz” belgesi ile UEFA'yı kandırmış durumuna düşecek. Ayrıca adı geçen bütün takımlar, bununla birlikte Süper Lig'i yarıda bırakıp bir senesini yitirecek. Ertesi sene de Bank Asya Birinci Lig'de olacağı için kaybı 2 seneye çıkacak.
UEFA Disiplin Talimatı aslına bakarsanız bizim
talimatlarımızdan daha insaflı. Alelacele çıkarttığımız kanun nedeniyle bizim
talimatlarımız, girişimde bulunmayı bile bir alt lige düşürmekle cezalandırıyor.
Oysa UEFA'nın “match fixing” bölümündeki madde,
teşvik ve şike uygulaması, kurumlardan ve kulüplerden bağımsız olarak tamamen
kişisel girişimle işlenmişse, adı geçen kulübün 1 ile 18 puan arasında puanının
silinmesini, eğer şike ve teşvik girişimi, kulüp yöneticilerinden haberdar veya
bizzat kulüp yöneticilerin katılımı ile gerçekleşmişse, söz konusu kulübün bir
alt lige düşürülmesini emrediyor. Hatta eylemlerin sayısına göre daha alt
liglere düşürmek de söz konusu.
Görüldüğü gibi TFF, UEFA talimatlarına uymak
zorunda.
TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar ve çalışma
arkadaşları elbette aldıkları yetkiyle, TFF’yi özgürce yönetme hakkına
sahipler. Ancak bu özgürlükleri başlarına büyük bir bela açacak gibi görünüyor.
Yazıma Tiziano Terzani`nin ‘Atlı Karıncada Bir Tur Daha’ adli
kitabında anlattığı bir bölümle son vermek istiyorum.
Anlayana!
Adamın biri bilge bir
kral olmakla ün salmış olan kralın yanına gider.
Krala şunu sorar:
`Efendim söyleyin bana hayatta özgürlük var mıdır? `
Kral `Elbette` der,
`Kaç bacağın var senin? `
Adam soruya şaşırarak
`İki efendim` der.
Kral `Pekala, tek bacağının üstünde durabilir
misin? `
`Elbette` diye cevap verir adam.
Kral `O halde hangi bacağın üstünde duracağına karar ver`.
Adam biraz düşünür ve
sol bacağı üstünde durmaya karar verir.
`Tamam` der Kral
`Simdi de öteki bacağını kaldır.`
Adam şaşırır `Bu imkansız Kralım` der.
`Gördün mü? ` der Kral `
Özgürlük budur. Sadece ilk kararı almakta özgürsün. Ondan
sonrasında değil.`
:) Başlığa bayıldım. Çok doğru tespit...
YanıtlaSil