16 Şubat 2016 Salı

Bir PKK Spor eksikti…



Ülkemizde yıllardır süregelen bir savaş var. Gerçi bir savaşa savaş demek için karşınızda bir ülke olması, o ülkenin meşruluğunun tanınması ve bir bayrağının bulunması gerekir. Oysa biz vatanı bölmek isteyen, dış desteklerle ayakta duran üç beş çapulcu, ne idüğü belirsiz vatan hainleriyle uğraşıyoruz. İçimizdeki bu hainler bölgenin gelişimini engellemek için ne gerekiyorsa yapıyorlar.
Bölge halkının cahilinden, fakirliğinden ve iyi niyetinden faydalanarak ayaklandırmaya çalışan, başaramayınca bin bir tehdit ve hileyle terör estiren bu kalleşler birer birer temizleniyor. 

Bu kalleşlerin yoğunlukla hedef aldığı güzide illerimizden biri de Diyarbakır… 

Diyarbakır’ı bilenler bilir… Şehrin tek stadyumu şu anki en yoğun çatışmaların yaşandığı Sur ilçesinin başladığı noktada yer alıyor. Sımsıcak, misafirperver insanları, muhteşem tavası, başka hiçbir yerde bulamayacağınız karpuzu ve eşsiz mimarisi bakmaya doyamayacağınız kalesiyle, hafızamda yer kazımış bu vatan parçasının benim için en önemli anlamı Diyarbakırspor’du. 

Hani bir zamanlar ülkemin en kuzeyindeki, ya da batısındaki insanının bile yeri geldiğinde desteklemekten kaçınmadığı, maçlarına gittiği, alkışladığı, logosunda şehirin simgesi olan karpuzu ve kale surlarını bulunduran, karpuzundan aldığı renkleri Yeşil- Kırmızılı o efsane takım. O takım kadrosunda kimler yer almadı ki.. Beşiktaş’ın efsane ismi Vedat Okyar’ından, Ali Saka’sına, Galatasaray’ın yıldız isimlerinden Evren Turhan’ından Ömer Erdoğan’ına, Ramazan Tunç’undan, Murat Hacıoğlu’na adını sayamayacağımız kadar A Mili oyuncumuz o forma için ter akıttı.

Çünkü o takım Diyarbakırspor’du. Siyaset yapmıyordu. Tek amacı vardı. Spor yapmak, futbol oynamak.

Bugün gelinen noktada ismini ve logosunu değiştirmiş Spor Toto 2. Lig Kırmızı Grup'ta mücadele eden bir takımla karşı karşıyayız. Yılların Diyarbakırspor’u maalesef kötü yönetimler sonrasında tarih oldu. Battı, iflas etti. En son olarak da kendini fesh etti. Onun misyonunu devralması gereken Diyarbakır Belediyespor ise oldu size Amedspor… 18 Ağustos 1976'da Melikahmetspor olarak kurulmuş bir kulüp. Melikahmetspor 1990'da Diyarbakır Belediyespor, 1996'da ise Diyarbakır Büyükşehir Belediye Diskispor oldu. 2010'da Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor Kulübü olarak spor yaşamına devam etti. 28 Ekim 2014'te yapılan Olağanüstü Genel Kurul'da ise kulübün adı oy birliği ile Amed Sportif Faaliyetler oldu.  Logoda ne karpuza yer verdi ne de kale surlarına... Renkleri ise Yeşil-Kırmızı-Beyaz. Bir de Sarı var ama onu TFF’ye kabul ettiremedi.

Bölücü örgüt PKK’nın sözde birimleri var. Yok askeri kanat, yok sivil kanat, yok kadınlar, yok ıvır zıvır… İşte kapalı kapılar ardında da adı değiştirilerek Amedspor için PKK’nın spor kanadı olduğu konuşuluyor. “PKK Spor”un maçlarında bölücü örgütün bebek katili lideri Abdullah Öcalan’ın posterleri açılıyor. Sarı- Kırmızı- Yeşil paçavralar sallanıyor. PKK lehine sloganlar atılıyor. Twitter hesaplarından bölücü propaganda yapılıyor.

Takımda oynayan futbolcularda bu işin bir parçası oluyor. Bir maç sonunda Amedspor'un bir futbolcusu Deniz Naki, Twitter hesabından yayınladığı mesajda, Cizre ve Sur'da devam eden sokağa çıkma yasaklarına göndermelerde bulunarak, "direnişte olanları selamladığını" söylüyor. Bu ülkede top oynuyor, bu ülkede ekmek yiyor, bu ülkede yaşıyor, ama bu ülkeye kafa tutanları, askerimizi, polisimizi, vatandaşımızı öldürenleri selamlıyor…

Sonra da bu takım Türkiye liglerinde sözüm ona futbol oynuyor. Bu konu normal şartlarda Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) konusudur. Ancak konu TFF’yi çoktan aşmıştır. Bana göre memleket meselesi olmuştur. Devletin bu kulüple ilgili ciddi tedbirler alması gerekmektedir. Bu tedbirler arasında kulübün siyasi faaliyetleri nedeniyle liglerden uzaklaştırılması da seçenekler arasında yer almalıdır

Aksi taktirde terör yavaş yavaş tribünlere spor sahalarına sıçramaya başlayacaktır.
Zaten her geçen gün kötüye giden ve boğazına kadar pisliğe bulaşmış Türk futbolunun, bir de bu şekilde terörün içinde yer alması olabilecek en kötü senaryodur. Futbol siyasetten bir an önce arınmalıdır. 

Ülkenin dört bir yanında, Amedspor’un gittiği her deplasmanda tribünlerin “ Şehitler ölmez, vatan bölünmez” sloganıyla inlemesinden rahatsız olan ve kendilerine ırkçı saldırıya maruz kalmış mazlum gibi göstermeye çalışan, bu kulübün başında yer alan kişiler acilen futbolun dışına itilmeli ve gelecekte benzeri düşünceler içinde olan kulüplerin önüne geçilmelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder