Ülkemizde yıllardır süregelen bir savaş var. Gerçi bir
savaşa savaş demek için karşınızda bir ülke olması, o ülkenin meşruluğunun
tanınması ve bir bayrağının bulunması gerekir. Oysa biz vatanı bölmek isteyen,
dış desteklerle ayakta duran üç beş çapulcu, ne idüğü belirsiz vatan
hainleriyle uğraşıyoruz. İçimizdeki bu hainler bölgenin gelişimini engellemek
için ne gerekiyorsa yapıyorlar.
Bölge halkının cahilinden, fakirliğinden ve iyi niyetinden
faydalanarak ayaklandırmaya çalışan, başaramayınca bin bir tehdit ve hileyle
terör estiren bu kalleşler birer birer temizleniyor.
Bu kalleşlerin yoğunlukla hedef aldığı güzide illerimizden
biri de Diyarbakır…
Diyarbakır’ı bilenler bilir… Şehrin tek stadyumu şu anki en
yoğun çatışmaların yaşandığı Sur ilçesinin başladığı noktada yer alıyor.
Sımsıcak, misafirperver insanları, muhteşem tavası, başka hiçbir yerde
bulamayacağınız karpuzu ve eşsiz mimarisi bakmaya doyamayacağınız kalesiyle,
hafızamda yer kazımış bu vatan parçasının benim için en önemli anlamı
Diyarbakırspor’du.
Hani bir zamanlar ülkemin en kuzeyindeki, ya da batısındaki
insanının bile yeri geldiğinde desteklemekten kaçınmadığı, maçlarına gittiği,
alkışladığı, logosunda şehirin simgesi olan karpuzu ve kale surlarını
bulunduran, karpuzundan aldığı renkleri Yeşil- Kırmızılı o efsane takım. O
takım kadrosunda kimler yer almadı ki.. Beşiktaş’ın efsane ismi Vedat
Okyar’ından, Ali Saka’sına, Galatasaray’ın yıldız isimlerinden Evren
Turhan’ından Ömer Erdoğan’ına, Ramazan Tunç’undan, Murat Hacıoğlu’na adını
sayamayacağımız kadar A Mili oyuncumuz o forma için ter akıttı.
Çünkü o takım Diyarbakırspor’du. Siyaset yapmıyordu. Tek
amacı vardı. Spor yapmak, futbol oynamak.
Bugün gelinen noktada ismini ve logosunu değiştirmiş Spor
Toto 2. Lig Kırmızı Grup'ta mücadele eden bir takımla karşı karşıyayız.
Yılların Diyarbakırspor’u maalesef kötü yönetimler sonrasında tarih oldu.
Battı, iflas etti. En son olarak da kendini fesh etti. Onun misyonunu
devralması gereken Diyarbakır Belediyespor ise oldu size Amedspor… 18 Ağustos
1976'da Melikahmetspor olarak kurulmuş bir kulüp. Melikahmetspor 1990'da
Diyarbakır Belediyespor, 1996'da ise Diyarbakır Büyükşehir Belediye Diskispor
oldu. 2010'da Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor Kulübü olarak spor yaşamına
devam etti. 28 Ekim 2014'te yapılan Olağanüstü Genel Kurul'da ise kulübün adı
oy birliği ile Amed Sportif Faaliyetler oldu.
Logoda ne karpuza yer verdi ne de kale surlarına... Renkleri ise
Yeşil-Kırmızı-Beyaz. Bir de Sarı var ama onu TFF’ye kabul ettiremedi.
Bölücü örgüt PKK’nın sözde birimleri var. Yok askeri kanat,
yok sivil kanat, yok kadınlar, yok ıvır zıvır… İşte kapalı kapılar ardında da
adı değiştirilerek Amedspor için PKK’nın spor kanadı olduğu konuşuluyor. “PKK
Spor”un maçlarında bölücü örgütün bebek katili lideri Abdullah Öcalan’ın
posterleri açılıyor. Sarı- Kırmızı- Yeşil paçavralar sallanıyor. PKK lehine
sloganlar atılıyor. Twitter hesaplarından bölücü propaganda yapılıyor.
Takımda oynayan futbolcularda bu işin bir parçası oluyor.
Bir maç sonunda Amedspor'un bir futbolcusu Deniz Naki, Twitter hesabından
yayınladığı mesajda, Cizre ve Sur'da devam eden sokağa çıkma yasaklarına
göndermelerde bulunarak, "direnişte olanları selamladığını" söylüyor.
Bu ülkede top oynuyor, bu ülkede ekmek yiyor, bu ülkede yaşıyor, ama bu ülkeye
kafa tutanları, askerimizi, polisimizi, vatandaşımızı öldürenleri selamlıyor…
Sonra da bu takım Türkiye liglerinde sözüm ona futbol
oynuyor. Bu konu normal şartlarda Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF)
konusudur. Ancak konu TFF’yi çoktan aşmıştır. Bana göre memleket meselesi
olmuştur. Devletin bu kulüple ilgili ciddi tedbirler alması gerekmektedir. Bu
tedbirler arasında kulübün siyasi faaliyetleri nedeniyle liglerden
uzaklaştırılması da seçenekler arasında yer almalıdır
Aksi taktirde terör yavaş yavaş tribünlere spor sahalarına
sıçramaya başlayacaktır.
Zaten her geçen gün kötüye giden ve boğazına kadar pisliğe
bulaşmış Türk futbolunun, bir de bu şekilde terörün içinde yer alması
olabilecek en kötü senaryodur. Futbol siyasetten bir an önce arınmalıdır.
Ülkenin dört bir yanında, Amedspor’un gittiği her
deplasmanda tribünlerin “ Şehitler ölmez, vatan bölünmez” sloganıyla
inlemesinden rahatsız olan ve kendilerine ırkçı saldırıya maruz kalmış mazlum
gibi göstermeye çalışan, bu kulübün başında yer alan kişiler acilen futbolun
dışına itilmeli ve gelecekte benzeri düşünceler içinde olan kulüplerin önüne
geçilmelidir.