2 Nisan 2013 Salı

Milli Takım nasıl başarılı olsun ki?

Futbola olan kamuoyu ve sponsor ilgisinin bu denli yüksek olduğu nadir ülkelerden biriyiz. Her geçen gün artan TFF gelirleri ve güçlü mali kaynaklara rağmen bu potansiyelimizi maalesef mevcut yöneticiler çok kötü değerlendirmekteler.  Futbolu kanunla yönetme yetkisine sahip olmamıza karşın, kurumsallıktan uzak, merkeziyetçi ve siyasi bir yapı kurmuş durumdayız. Bölgesel ve yerel yapılanma potansiyelimiz varken, TFF’nin mevcut yönetimi futbol gelişimine yeteri kadar önem vermediği için, hazır ve çözüm odaklı bir beyin takımı maalesef yok.

Rahmetli Gündüz Tekin Onay’ın kurmaya çalıştığı uzun vadeli master plan çöpe atıldı ve sadece profesyonel futbol odaklı bir yönetim anlayışı ile ülke futboluna şekil vermeye çalışılıyor. Bir de bunlara profesyonel kulüplerimizin müflis yapısı ve yanlış yönetim anlayışı eklenince işin içinden çıkılamaz hale geliyor.

Türk futbolunu ileriye götürecek yönetsel vizyon ve önceliklerin belirlenmemiş olması, bütçelerin buna göre planlanmamış olması, alt yapı projelerine yönelik bir pazarlama stratejisi ile sponsor kaynağı eksikliği oluşunca tablo daha da kabus halini alıyor.
Ülke olarak zaten gönüllü çalışma kültürü diye bir şeyi bilmiyoruz. Biz de futbol doğrudan rant kapısı. 3 Temmuz sürecinde de bu çarşaf gibi ortaya çıktı zaten.
Üsütüne üstelik kadın faktörünü futbolla birleştirmeyi hala başaramadık. Kadın futboluna ilgi nerdeyse sıfır. Destekse hiç yok. Çocukların yeteneklerinin keşfedileceği en bariz dal Futsal’dan bahsetmiyorum bile.

İstatistikler yalan söylemez

Her ne kadar gerek  Alex Fergoson ve gerekse de Fatih Terim, “İstatistikler mini etek gibidir. Her zaman gerçeği göstermez deseler de, istatistikler bence yalan söylemez.  
Milli Takımızın bu noktalara nasıl geldiğini bu senenin verileriyle olmasa da önceki senin istatistiki verileriyle size paylaşmak istiyorum. Bu rakamlar 2011 yılının verileri. Aradan geçen bir sene de bu rakamların çok büyük değişikliklere uğradığını hiç sanmıyorum. Rakamlarla konuşacak olursak;

Türkiye Süper Ligi’nde, kadrosunda kendi Gençlik Geliştirme, yani altyapı oyuncusunu oynatma oranı en düşük ülkelerden biri Türkiye. Ülkemiz Avrupa ortalamasının yarısının da altında maalesef. Türkiye’de Gençlik Geliştirme programlarından yetişen oyuncuların yer alma oranı %8,9. Bu rakam Almanya’da  %19, İspanya ise %29.

Bunu kulüpler bazında inceleyecek olursak şöyle bir sonuç çıkıyor ortaya. Kendi Gençlik Geliştirme programından yetişen oyunculara en az süre verenler, maalesef yine Türk takımları. Bursaspor’un şampiyon olduğu sene de kadrosunda bu gençlere  %15.4 şans vermiş. Bursaspor’u %14.6’le Gençlerbirliği  takip etmiş.

Avrupa’daki rakamları bilmek ister misiniz:  İspanya’da Atletico Madrid %53.5, Real Sociedad %52.7, Almanya’da Bayern %48.8, Eintracht Frankfurt %33.8.

Şampiyonlar ligi finalistlerinin kendi Gençlik Geliştirme programından yetişen oyunculara verdiği sürelerin oranı ise  Barcelona : %47, Manchester United : %43.

Oynadığı ülkeden başka bir ülkede Gençlik Geliştirme programına katılmış oyuncuların oranında ise nasıl olduysa kötülük de liderliği İngiltere’ye kaptırmışız. %58,4 olan İngiltere’yi, %51 ile izliyoruz. Ama malum İngiltere Milli Takımının da durumu ortada.  Almanya’da bu rakam %45.7’lerde İspanya ise Avrupa ortalaması olan %33.6’nın biraz üstünde %37.9 da.

Türkiye'deki profesyonel takımların durumları

Türkiye’deki 128 profesyonel Takımın genlik geliştirme verileri ise korkunç tabloyu gözler önüne seriyor.
•          11 Takım en fazla 1 kategoride GG takımına sahip, 9 tanesinin hiçbir Gençlik Geliştirme kategorisinde takımı yok!
•          62 Profesyonel kulübün futbol okulu yok, 18 tanesinin sadece yaz aylarında futbol okulu faaliyeti var.
•          Sene boyunca futbolu okulu faal olan kulüp sayısı 43. Bu rakam %34’e takabül ediyor. Varın gerisini düşünün
•           Sadece 26 profesyonel kulüp tüm Akademi Ligi kategorilerinde faal.




İşte size bazı yurt dışı verileri

•          Almanya’da U14 takımların büyükler takımlarına oranı %130, bizde bu rakam %40
•          15 milyon nüfuslu Hollanda’nın genç oyuncu sayısı 3.300 kulüpte 600.000 civarında ve bu rakamın yarısı kadarı U12 kategorileri.
•          İngiltere, Almanya, Hollanda, İskoçya gibi bir çok ülke amatör kulüplerde dahil olmak üzere tüm kulüplerini lisanslamaktalar. Kulüplerin katılabileceği ligler/turnuvalar, bazen transfer bedelleri bu lisans sistemi üzerinden değerlendirilmektedir.
•          İngiltere Grassroots bütçesi 100 milyon TL, Almanya bütçesi 125 milyon TL, Fransa bütçesi 66 milyon TL
•          Her ne kadar kıyaslanacak bir ligi olmasa da Avusturya’da naklen yayın giderlerinin kulüplere paylaştırılmasında en az %50 lik bir dilim, Avusturya Gençlik Geliştirme programından çıkan oyuncu sayılarına göre yapılmakta.

 Bu rakamlardan sonra sizce Milli Takımımızın başarılı olma şansı var mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder