Futbolumuzu bu noktaya getiren bir
milat olmuştu elbet. Kulüpler bazında bu milat efsane Jupp Derwall’e
başlamıştı. Milli Takım ayağında ise Sepp Piontek ufkumuzu aydınlatmış ve Fatih
Terim gibi bir İmparator ortaya çıkarmıştı. Hiç şüphesiz bu başarıların ardında
bu hocalara güvenen, onları destekleyen, arkalarında duran yöneticilerin de
payı çok büyüktü.
Bugün geldiğimiz noktada, yaşanan
muhteşem yılların ardından başa dönme tehlikesi ile karşı karşıya kaldık!
Süreci hep birlikte takip
ettik. Türk Futbolu 2008’de kaldığı siyasi depremin enkazının altında kaybolup
gitti. Günden güne eridi. Yaşanılanlar,
yapılanlar, işi her geçen gün daha da dönülmez noktaya taşıdı. Tüm icraatlara
bir de şike soruşturması eklenince futbolumuz bugünleri gördü.
Futbolun içinde olanlar, bu
spordan beslenenler, bu sporla yaşayanlar bindikleri dalı kesmekten geri
durmayınca, futbolsever sayısındaki düşüş,
futbola olan ilgi, güven, dibe vurmaktan kurtulamadı. Birçok medya
mensubu ise ya gönül verdiği renklerden dolayı, ya çıkarlarından ötürü, ya da
korktuklarından olsa gerek olanı biteni görmezden geldi.
Tüm bu süreç içinde TFF’nin
başına geçen yönetimlerin belki de yaptığı en doğru iş Abdullah Avcı’yı Milli
Takımlarımızın başına getirmek oldu. Part – Time hoca Guus Hiddink faciasını maddi manevi
yaşayan ülkemizin bu travmadan kurtulabilmesi için en doğru isimdi Avcı.
Abdullah Avcı yeni bir miladın başlangıcı olabilir. Türk Futbolunu hiç şüphesiz en iyi tanıyan isim. Türkiye Liglerinde bir takımın başında aralıksız en uzun süre Teknik Direktörlük yapan rekortmen bir hoca. Genç Milli Takımlarda görev yaptığı dönemde büyük başarıların altında imzası var. Ve o kuşak bugün en olgun çağında. Onları en iyi tanıyan da yine Avcı...
Abdullah Avcı yeni bir miladın başlangıcı olabilir. Türk Futbolunu hiç şüphesiz en iyi tanıyan isim. Türkiye Liglerinde bir takımın başında aralıksız en uzun süre Teknik Direktörlük yapan rekortmen bir hoca. Genç Milli Takımlarda görev yaptığı dönemde büyük başarıların altında imzası var. Ve o kuşak bugün en olgun çağında. Onları en iyi tanıyan da yine Avcı...
Ancak bugün sokakta 10 kişiyi
çevirsek ve A Milli Takım Teknik direktörü kim diye sorsak sanırım yarısından
çoğu bu soruya doğru yanıt veremez. Abdullah Avcı ismi henüz A Milli
Takım Teknik Direktörü olarak kafalarda oturmadı.
Bu dönemde sadece tek bir milli
maç olması bu durumun oluşmasında etken gibi gözükse de, yabancı hayranı olan
köşe başlarını tutmuş spor medyamızın önde gelenlerinin zihniyetleri ve
eylemleri bu algının oluşmasına neden oluyor.
Abdullah Avcı çok şansız bir dönemde Milli
Takımlarımızın başına geçti. Bu şansızlığı fırsata çevirmek elbette onun elinde.
Ama gerek medya gerekse futbolseverler de bu süreçte Abdullah Hocanın yanında
yer almalı.
Futbolun çirkin yüzünden
kurtulmanın tek yolu futbolu yaşamak. Bunu da gönül verdiğimiz renklere toz
konduramadığımız için başaramıyoruz. Madem öyle ortak paydamız olan Ay Yıldızı
gönülden destekleyelim ve Türk Futbolunu yarınlara götürmesi için dua edelim.
Benim bu konuda hala umudum var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder