Futbolumuz kimlerin elinde? Kimler tarafından yönetiliyor?
Bu insanlar çok mu yetenekliler? Kariyerleri başarılarla mı dolu? Futbolun
içinden mi geliyorlar? Futbol ailesinin her kesiminden destek mi görüyorlar? Bizim
bilmediğimiz futbol üzerine özel eğitimler mi aldılar? Ya da çekirdekten mi
yetiştiler? Yoksa sadece siyaset böyle istediği için mi oradalar?
Yönetim bir sanattır, yetenektir ancak bir öğreti, eğitim de
gerektirir. Neyi yönetiyor olursanız
olun bu böyledir. İster ülkeyi, ister bir kurumu, ister bir şirketi, isterse bir
aileyi bu değişmez.
Bu satırların sürekli okuyucuları iyi bilirler; yaklaşık 4
yıldır bu sürecin hangi yönde olduğunu dilim döndüğünce anlatmaya, olanı biteni
yazamaya çalışıyorum. Bas bas bağırıyorum, çırpınıyorum, haykırıyorum. Türk
Futbolu elden gidiyor. Günden güne eriyor.
Yaşanılanlar, yapılanlar, işi her geçen gün daha da dönülmez noktaya
taşıyor. Türk futbolu A’dan Z’ye kötü
yönetiliyor. Bu her geçen gün de kötüye
gidiyor. Bu kafayla daha da kötü olacağından hiç şüphem yok. Hem idari, hem
sportif açıdan dibe doğru gidiyoruz.
Uzun dönemli risklerin önüne geçebilmek, kurumun gelecekteki
gereksinimlerini karşılayabilmek için ve en önemlisi değişime hazır olabilmek
için planlı olmak şarttır. İleride olabilecek çatışmaları önceden ortaya
çıkarabilmek için ve gündemi belirlemek pro aktif olabilmek için sistemi ve
yapıyı çok iyi bilmek gerekir.
Futbol planlı ve yönetilen bir yapıdır. Ancak futbol
arenasında kaotik ve karmaşık bir iletişim ve yapılanma söz konusudur. Potansiyel
senaryolar üzerinde çalışıp çok yönlü olabilmek ve önemlisi faydalı
olabilmek için, profesyonel düşünüp amatör davranmak gerekir. Mevcut yönetim
amatör düşünüp profesyonel davranıyor. Hal böyle olunca da iletişim kopuyor,
başarı hayal oluyor.
Elbette yarım milyar doları geçen bir miktarın döndüğü
sektörde çok amatörce düşünmek, safi yane duygularla olaya yaklaşmak çok
beklendik bir durum değil. Parayı veren şu an için düdüğü çalıyor. Digitürk
yüzlerce milyon doları babasının hayrına vermiyor pek tabii. Kim ne derse desin
şu anda Türk Futbolunu Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) değil, Digitürk
yönetiyor.
Ancak planlar ve hedefler varsa gerçek başarı ölçülebileceği
için, hedefi ve planları olmayan yönetimler başarıyı yakalayamazlar. Tıpkı şu
an içinde bulunduğumuz durumdaki gibi.
Ve bizi aldatmaya çalışanlara Victor Hugo’dan güzel bir söz:
Yalan zekâ işidir. Dürüstlük ise cesaret. Eğer zekân yetmiyorsa yalan söylemeye,
cesaretini kullanıp dürüst olmayı dene.